POLONYA'DAN DÖNDÜM...
Merhaba, daha önce aldığımız karar ile Şubat ayında
olması gereken Polonya toplantısını Mart ayına aldık...İyi ki de öyle
yapmışız...Hava çok güzeldi…18-24 Mart tarihleri arasında Lublin'deydik ve
dönüşte bir gece Varşova'da kaldık. LOT ile 3 saat süren direkt uçuşun ardından
Polonya'daydık..(www.lot.com) Havaalanı o
kadar küçüktü ki taksi bulmak çok kolay oldu :) Acele etmeliydik çünkü
yetişmemiz gereken bir tren vardı bu yüzden hızlı bir şekilde tren garına doğru
yola çıktık (Central Station in Warsaw). Bilet kuyruğunu görünce treni
kaçıracağımız emin oldum...Başka bir alternatif ararken, birinden, tren
görevlisine söylemek kaydıyla ödememizi trende yapabileceğimizi öğrendim.
(aklınızda bulunsun!!!) Denemekte fayda vardı bu yüzden bu yolu seçtik ve şansımız
yaver gitti...Gece yarısı Lublin'e vardık...Otelimiz harikaydı, tavsiye ederim
tüm Polonya’da şubeleri var J
www.mercure.com/Lublin)Yemekler
de çok güzeldi...
Ertesi
gün ev sahibi okulu ve çevresini gezdik. Sanırım Polonya'nın en fakir bölgesine
gitmişiz çünkü okul, evler ve etraf oldukça haraptı. Ama misafirperverlikleri ve hazırladıkları program
oldukça güzeldi. Film gösterimlerimiz, atık malzemelerden geleneksel
yumurtaların süslenmesi ve Jenne'nin yanında getirdiği düğme ve teller ile
bilezik yapımı gibi birçok aktivite gerçekleştirdik. Çok eğlendik… Yer altı Yeraltı
şehrini gezdik…
Yoğun
geçen bir haftanın ardından geri dönüş hazırlıkları, vedalaşmalar başladı… Varşova’da
kalacağımız otele doğru yola çıktık. Delay’inde dediği gibi www. booking.com’dan ayarladığım otelimiz tren garının hemen karşısında muhteşem bir
oteldi. Tren garına yakın otel seçmek bende bir alışkanlık. Çünkü bavullarımızı
fazla taşımadan hemen bırakıp istediğimiz yere yürüyerek gidebiliyoruz J) Odalarımız 28,29 ve 38. Katlardaydı…
Tüm Varşova ayaklarımızın altındayken biz yürüyerek gezmeyi seçtik ve kenti
keşfe çıktık. Dünyanın en eski üniversitesi olan Varşova Üniversitesini, eski
kasaba yı ve tüm
görkemli binaları hayranlıkla seyrederek gezdik. Akşam olduğunda bir gezimizin
daha sonuna gelmiştik. Fransız ve İspanyol ekiple buluşarak Zlodni Teras’ta bir
akşam yemeği yedik. Muhteşem otelimizde muhteşem bir uykudan sonra geri dönmeye
hazırdık. Güzel bir kahvaltı ve hemen ardından hava alanına gidiş…İşte
böyleee…Umarım sizde bizim kadar eğlenirsiniz…Yakında Fransa’ya gidiyorum…Görüşmek
üzere…
COMENİUS ÜZERİNE…
YanıtlaSilBİR DÜNYA MASALI
Masalların gölgesinde başlayan masalsı bir yolculuk Budapeşte… Sanatın ve tarihin kol kola gezdiği gizemli bir mekan . Evlerin tarihsel dokuya zarar vermeden çiçekli bahçelerden bizi selamladığı bu şehirde Tuna Nehri’nin asırlarca tanıklık ettiği olaylar her saraydan, her kaleden, hatta her sokaktan göz kırpıyor.
Her bina farklı bir sanat değeri ,farklı bir ruh taşıyor. Bir balkonda yan yana oturmuş iki melek figürü ,bir kapı önünde üzüm salkımlarıyla bezenmiş eşsiz bir vazo yoldan geçenlerle ahbaplık edebiliyor.
Göze, gönle, ruha hitap eden Opera Binası’nın mistik havası içerisinde işte masalların dünyasına bir adım daha yaklaştık diyecekken Parlamento Binası’nın görkemli ve iddialı duruşu hayrete düşürüyor bizi.
Tuna Nehri’nde dolaşmak ruhumuzu okşuyor, dilimizde kekremsi bir marş eşliğinde. Estergon Kalesi’nde ‘’Katibim’’in içimizi ısıtan melodisi ile karşılanmak bambaşka bir anlam kazandırıyor gezimizin güzelliğine.Nehrin ortasındaki Margitsziget (Magrit) Adası’nın hüzünlü öyküsü sevimli tavşanların bakışlarında özüne kavuşuyor.
Ancak Budapeşte ve göz bebeği Tuna asıl büyüsüne geceyle buluşunca kavuşuyor. Karanlıkla ışığın muhteşem dansı efsanevi ezgiler fısıldıyor kulaklarımıza, gözlerimiz bu manzaranın sarhoşluğunu yaşarken.
Gezmek,görmek,öğrenmek,tanımak …Başka ülkeleri,onların masallarını bilmek elbette çok güzel bir deneyim. Ancak asıl güzel olan masalı, masalsı yaşamları bugüne taşımak…
Biz masalları sadece öğrenmedik yaşadık. Nasıl mı? Macarların misafirperverliklerinde, Polonyalıların sempatik yaklaşımlarında, Çek çocukların gülümseyen yüzünde ve İspanyolların dostane ve samimi tavırlarında biz bir dünya masalını yeniden yazdık ve yaşadık.
Yaşanacak nice güzel masallara